Kıtlık ve Yoksulluktan Ekonomik Güce: Çin, Eskiden Çok Fakir Olmasına Rağmen Nasıl Dünyanın En Büyük Ekonomilerinden Biri Oldu?
Çin, şüphesiz ki dünya ekonomisinin bel kemiği olan ülkelerden biri. Neredeyse her bir üründe parmağı olan bu ülke, bir zamanlar kıtlık ve yoksullukla boğuşuyordu.
Çin’in kısa sürede gerçekleştirdiği ekonomik mucizeyi anlamak için tarihin derinliklerine inmemiz gerekiyor.
Her şey, 1976’dan sonra değişmeye başladı.
Mao Zedong’un ölümünün ardından, Çin’deki ekonomik ve sosyal yapıyı yeniden şekillendirme çabaları başladı. 1978’de Deng Xiaoping öncülüğünde başlatılan reformlar, ülkenin kaderini değiştirdi.
Çiftçilere kendi arazilerini işleme hakkı verilerek yaşam standartları yükseltildi ve gıda sıkıntıları hafifletildi. 1979’da ABD ile yeniden kurulan diplomatik ilişkiler ve yabancı yatırımların ülkeye akışı, Çin ekonomisinin canlanmasında önemli rol oynadı.
1980’lerin sonlarından itibaren Çin ekonomisi, dünyadaki en etkileyici ekonomik mucizelerden birini gerçekleştirdi.
1990’lar boyunca Çin’in ekonomik büyüme oranları hızla arttı.
2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne katılmasıyla ticaret bariyerleri ve tarifeler azaltıldı. Bu da Çin mallarının dünya çapında yayılmasını sağladı.
Örneğin 1978’de 10 milyar dolar olan ihracat, 1985’te 25 milyar dolara, 2000’lerin başında ise 4.3 trilyon dolara ulaştı. Bu rakamlar, Çin’in dünyanın en büyük ticaret ülkesi hâline geldiğini gösteriyor.
Ekonomik reformlar sayesinde yüz milyonlarca Çinli yoksulluktan kurtuldu. Dünya Bankası’na göre 850 milyondan fazla insan yoksulluktan çıkarıldı.
Aynı zamanda eğitim oranlarında da büyük bir artış yaşandı. 2030 yılına kadar Çin, iş gücünün %27’sinin üniversite eğitimi alacağı tahmin ediliyor ki bu oran günümüzde Almanya ile aynı seviyede.
Çin şimdi daha yavaş bir büyüme dönemine geçiyor.
Yıllarca ihracata bağımlı büyümeyi, tüketim odaklı büyümeye kaydırma çabası içinde oldu. Yeni zorluklar arasında, küresel talebin yumuşaması ve ABD ile süregelen ticaret savaşı yer alıyor.
Demografik değişimler ve yaşlanan nüfus da ülkenin ekonomik görünümünü bulutlandırıyor. Ancak büyüme oranı %5-%6 arasına düşse bile, Çin hâlâ dünyanın en güçlü ekonomik güçlerinden biri olmaya devam edecek.